5 Mayıs 2012 Cumartesi

Gidenlere İthafen



Merkezi sinir sistemime kadar işlemişti yokluğun…Anlaşılan omuriliğime de işlemişsin, gidişin tüm dengemi alt üst etti.Her hücreme dayalı bir neşter var gibi şimdi.
Sen vardın oysa ki…


Kimse kalmadı etrafımda, hatta.. Ben bile dolaşmıyorum şu sıralar ortalıkta.
Herkes terk etti beni.Hatta sağım bile gitmiş olabilir,sen gittikten sonra..Sol yanım gittikten sonra.Peki sen olsan ne yapardın?sağsız,soluksuz eksik kalmışken ve kanıyorken ..olmadın ki öyle hiç..Kaçak insan ticareti yapan,ölmek için savaşan ve ceplerinde elleri,elleriyle damarlarına eroin pazarlayan papyonu bozulmuş,beyni uyuşmuş , kalbi yırtılmış ya da kuruntularla dilleri pas tutmuş ,
insanları görüyorum kendimde.
Ne bu kargaşa?
Hepsi sen yoksun diye mi? 3. sayfa haberlerinde çürümüş bedenimin
fotoğrafları çarpabilir gözlerine. Afedersiniz bayım, ellerini dolduran o gazete kağıdında.Ölüm tölerans gösterir mi?Neden göstersin ki sen gösterdin mi? Aynı şey işte.Sende ki hayallerimi sığdıramamıştım henüz bavullara .izin vermemiştin zaten,
vurgun yedim!Ağzım,burnum;gözüm, kulağım.. kan revan içinde kaldı.
Bir gündelikçi gönder en azından ortalıktaki seni temizlesin.Yıkasan da geçmiyor kokun.
Belki seni de anlatırdı bana..
Ah..ne olurdu kalsaydın,neden gittin ki zaten?Kirpiklerime kadar sancıyorum!Hıçkırıklarımıntansiyonu çıkıyor,şekeri düşüyor düşlerimin..Uyku ilaçlarına sığınıyorum,teselli ediyorlar beni.Yaşamayı unuttum,nefes alıyor muyum emin bile değilim .. Her şeyi unutuyorum fakat sen hala aklımdasın.Bunu nasıl yapıyorsun?Çok yeteneklisin doğrusu.Benim yarım aklım bir sana ermişti..
Neyse...
Aladatıyor olacağım seni,ben.Tavandan sallanan bir halat ve devrilmeye endekslenmiş bir tabureyle.Göz kararı veriyorum kendime zamanı.Seni unutmaya beş kala..
Buluşmadan halatla,takıyorum gramofona en sevdiğimiz plağı . Sonra usulca daraltıyorum boynumda halatı.Çok şık duruyor olmalı üzerimde eminim. Parmak uçlarımda beklemekten kan oturuyor tırnaklarıma.Onlara sesleniyorum:
'Durun,durun!Devrilince tabure doğrultup onun üzerine oturursunuz.
'Dayanamıyorum artık ve gidiyorum!Seninki kadar fosforlu olmasa da,
can yakmasa da kendi çapımda gidebiliyorum bende.
Zaman geldi,Boşanıyorum artık yaşamaktan...
'Boş ol,boş ol,boş ol..'


SENEM METİN

0 yorum:

Yorum Gönder